Selçuklu Minare Mimarisi
24 Mart 2015Karahanlılar, Gazneliler ve Delhi Kutup Minar’da gördüğümüz gibi Türkler çeşitli minare şekillerini denedikten sonra Selçuklular İran’da ince uzun, silindirik minareleri geniş ölçüde yerleştirerek kendi zevklerine en uygun şekli bulmuşlardır.
Isfahan yakınında 1122 tarihli, altta sekizgen, üstte kalın silindir biçimli Car Menar ve 1129 tarihli Sin minaresi gibi bazı istisnalar dışında, poligon veya dört köşeli alt kısım tamamen kaybolmuştur.
Bunların en eskisi Damgan Mescid-i Cuması’nda daha Tuğrul Bey zamanından kalma 1058 tarihli, yukarıya doğru incelen yüksek endamlı, silindirik Selçuklu minaresidir. Ortada geniş bir kitabe kuşağı ve çok ince diğer beş kuşakla belirsiz şekilde bölümlere ayrılmakla beraber, kuvvetle yukarı yükseliyor.
Bunun dışında düz silindirik gövde yalnız tuğlaların dizilmesinden meydana gelen baklavalar ve geometrik örnek ve bir de ince kûfî kabartma çini kitabe kuşağının açık mavi veya firuze sırlanmasıyla süslenmiştir. Selçukluların ilk çinili mimarî eseri olması bakımından da bu minarenin ayrı bir yeri vardır. Bugün yıkılmış olan şerefe çok yukarıda bulunuyordu. Save’de Mescid-i Meydan minaresi 1060 tarihinde bundan hemen iki üç yıl sonra ikinci Selçuklu minaresi olarak, yine Tuğrul Bey zamanında yapılmıştır.
Zevvare plânı önemsiz ve Selçuklu alçı kabartmaları üzerine İlhanlı alçı süslemeleri kaplanmış olan Mescidi Pâmenâr’ın 1068-9 tarihli zarif silindirik minaresi ise Alparslan zamanından kalmıştır. Tuğla üzerine oyma, rumilerle süslü kûfî kitabe kuşağı Damgan minaresinden sonra ikinci Selçuklu kitabesidir. Minarenin gövdesinde bundan başka süsleme yoktur. Sade tuğla dizisi halinde yükselir. Şerefesi yıkılmıştır.
İran’da XI. yy. sonuna kadar yaptırılan diğer Selçuklu minareleri Keşan’da 1073 tarihli Mescid-i Cuma minaresiyle, Isfahan yakınında Barsiyan Mescid-i Cuması’nın 1097 tarihli minareleridir. XII. y.y. boyunca ve daha sonraları artık Selçukluların yerleşmiş olan bu silindirik zarif minareleri geliştirilip zenginleştirilerek devam etmiştir.